25 Kasım 2011 Cuma

Hicri yılbaşı gecesi






Peygamber efendimiz, miladi 571’de 20 Nisana rastlayan, Rebiul-evvel ayının 12. Pazartesi sabahı, Mekke’de doğdu. 622’de Mekke’den Medine’ye hicret etti. 20 Eylül Pazartesi günü, Medine’nin Kuba köyüne geldi. Bu tarih Müslümanların şemsi yılbaşı oldu. O yılın Muharrem ayının birinci günü de, hicri [kameri] yılbaşı oldu. Muharrem ayının birinci gecesi [bu yıl cumayı cumartesiye bağlayan gece yani bu gece] Müslümanların yılbaşı gecesidir.

Bu geceyi ihya etmeli ve saygı göstermeli. Saygı göstermek, günah işlememekle olur. Zilhiccenin son günü ve Muharremin birinci günü oruç tutan, bütün yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. Bir hadis-i şerifte, (Ramazandan sonra en faziletli oruç, muharrem ayında tutulan oruçtur) buyuruldu.

İslamiyet’ten önce Araplar, muharremde savaşmak isteyince, o yıl muharrem ayının ismini, sonraki aya korlar, sonraki ayın ismini, muharrem ayına takarlardı. Böylece, haram ay, muharremden bir sonraki ay olurdu.

(Bir ayın haramlığını başka aya geciktirmek, ancak kâfirliği arttırır. Kâfirler, böylece sapıtıyorlar. Onlar, Allah’ın haram kıldığı ayların sayılarını denk getirmek için, haram ayı bir yıl helal edip, başka yıl onu yine haram ederler. Böylece, Allah’ın haram kıldığını helal kılmaya çalışırlar) mealindeki Tevbe suresinin 37. âyeti, ayların yerlerini değiştirmeyi yasak etti.

Kur’an-ı kerimde bildirilen ve dinde kullanılan Arabi ayların bir yılı, bir güneş yılından on gün kısadır. Hicri kameri aylar, hicri şemsi ve miladi aylara göre, on gün önce gelmektedir. Bunun için Müslümanların mübarek günleri veya geceleri, şemsi yıllara göre, her yıl on gün önce olur. Çünkü mübarek günler, güneş aylarına göre değil, kameri aylara göre yapılır. Dinimizin emri böyledir.

İslamiyet’te, güneş yılının ayları içinde sayılı bir mübarek gün yoktur. Doğum günü ve mübarek geceler, hicri yılla kutlanır. Bütün ibadetlerde ve dini faaliyetlerde kameri aylar esas alınır. Hac, oruç, kurban ve bayram günleri kameri aylara göre tespit edilir. Haccı Allahü teâlânın bildirdiği zilhicce ayında yapmayıp da, miladi bir ayda, mesela ocakta yapmak, orucu, ramazanda değil de, şubatta tutmak, dini değiştirmek olur. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bu gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, dua ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Bu geceleri başka günlere almak dini değiştirmek olur. Allahü teâlâ, bu gecelerde yapılan dua ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir...

Kıymet verilen dört aydan biriMuharrem ayının, Zilkade, Zilhicce ve Receble beraber Kur'an-ı kerimde kıymet verilen dört aydan biri olduğu bildirilmektedir. (Tevbe 36) Birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Ayların efendisi Muharrem, günlerin efendisi Cuma'dır.)[Deylemi]

(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Allahü teâlânın ayı Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece namazıdır.) [Müslim]

(Nafile oruç tutacaksan Muharrem ayında tut, çünkü o, Allahü teâlânın ayıdır. O ayda bir gün vardır ki, o günde Allahü teâlâ geçmiş kavimlerden birinin tevbesini kabul etti. Yine o gün tevbe edenlerin günahlarını da affeder.) [Tirmizi]

Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, Ehl-i sünnet itikadında olmak, haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek, farzları kusursuz yapmaya çalışmak, o ameli ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır.

Yılbaşı duası
Sual: Aşağıda bildirilen duayı hicri yılbaşında okumakta mahzur var mıdır?
CEVAPDua okumanın mahzuru olmaz. Bu duada, Allahü teâlâya hamd edilmekte, Peygamber efendimize, Eshabına ve Ehl-i beytine salat ve selam getirilmekte, yeni sene boyunca, şeytanın ve nefsimizin şerrinden Allahü teâlâya sığınılmaktadır. Duanın Latin harfleriyle yazılışı şöyledir:
(Elhamdülillâhi Rabbil-âlemîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. Allahümme entel-ebediyyü'l-kadîm, el-hayyül-kerîm, el-hannân, el-mennân. Hâzihî senetün cedîdetün. Es'elüke fîhe'l-ısmete mineşşeytânirracîm, vel avne alâ hâzihin-nefsil-emmâreti bissûi vel-iştiğâle bimâ yukarribünî ileyke, yâ zel-celâli vel-ikrâm, birahmetike yâ erhamerrâhimîn. Ve sallallâhu ve selleme alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve ehl-i beytihî ecmaîn.)

17 Kasım 2011 Perşembe

Aşure Günü 2011








Hicri takviminin ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu günü aşure günü olarak kutlanır. Yüzyıllardır Anadolu'nun her yerinde kazanlarla, tencerelerle aşureler pişirilir ve dağıtılır.

2011 yılının Aşure Hicri tarihi 10 MUHARREM 1432 
2011 yılının Aşure Miladi Tarihi ise 5 Aralık 2011gününe denk gelmektedir.



Bugüne "Aşura" denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. 
Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:

1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur.
4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.

Hz. Âişe'nın belirttiğine göre, Kabe'nin örtüsü daha önceleri Âşura gününde değiştirilirdi.
İşte böylesine mânalı ve kudsî hâdiselerin yıldönümü olan bu mübarek gün ve gece, Saadet Asrından beri Müslümanlarca hep kutlanmıştır. Bugünlerde ibadet için daha çok zaman ayırmışlar, başka günlere nisbetle daha fazla hayır hasenatta bulunmuşlardır. Çünkü, Cenab-ı Hakkın bugünlerde yapılan ibadetleri, edilen tevbeleri kabul edeceğine dair hadisler de mevcuttur.
Aşure Gününde ilk akla gelen ibadet ise, oruç tutmaktır.

7 Kasım 2011 Pazartesi

Beyaz Dilekçe





Rahman ve Rahim olan adına sığınarak,
Açtım iki elimi, kor gibi iki yaprak,
Bir edep ölçeğinde umutlu ve utangaç,
İşte dünya önümde benim ruhum sana aç,

***

Bu seyriyen ellerle senden seni isterim,
Senden seni isterken canımdan çıkar terim,
Sana aşık ruhumdu merceği yakan ışık,
Gözlerim cemalini görmeden de kamaşık.

***

Bir mirasyediyim ben iflasın eşiğinde,
Hep sabrım ölçülüyor ihlas bileşiğinde,
Kimim, kimlik ararken hem güler, hem ağlarım,
Yükseklerden dökülen sular gibi çağlarım.

***

Çok tuzlu bir denizim, her anım med ve cezir,
Sana aşık olalı, yüreğim kutla esrir.
Döşeğim kara toprak, yorganım kara bulut,
Ben, Seninle doluyken vurgun yapamaz kunut.

***

Her insan günah işler, senden saklanır mı sır ?
Tövbe dilekçesiyle sırttan kalkar bu nasır,
Kainatı yarattın, donattın, rızık verdin,
Kimine sonsuz körlük, kimine ışık verdin.

***

Yanlış adım atmayın diye indi her kitap,
Sana açılan eli geri çevirmezsin Rab !
Ulu bir silsileden peygamberler gönderdin,
Gökyüzüne yıldızlar, yere çiçekler serdin.

***

Senden önce bir sen yok, kainatta ilk sensin,
Bu kainat bir meta, hepsine malik sensin,
Rabbim seni tanıyan, bilir doluyu, boşu,
Kapına geldi işte yorgun bir aşk sarhoşu.

***

Garibim, muzdaribim, ama umutsuz değil,
Seninle dost olanlar cihanda mutsuz değil,
Kulunum, kurbanınım, Rabb’im senin mülkünde,
Garip kulun ne söyler, gülümse dilekçeme.

***

Senin için verince, verenin feyzi artar,
Gönülden bir sadaka, dağca bir ömrü tartar.
Kainatta ne varsa hepsinin zikrinde sen.
Hamd ve şükür sanadır, herşey seninle esen;

***

Sen ki, sana geleni çevirmezsin eli boş,
Aşık boşa dememiş; “Lütfun da, kahrın da hoş”,
Bir beyaz dilekçedir sana her yalvarışım,
İmanımla amelim, hem perdem, hem nakışım.

***

Çalı bile kendine sığınan kuşu itmez,
Sen Gafur’sun, Aziz’sin, senin keremin bitmez,
Geldim işte kapına, kul senden ırak olmaz,
Sana adanmamışsa yürek de yürek olmaz.

***

Benden önce esirge Muhammed ümmetini,
Esen gitsin her kervan, en sona ula beni,
Kainat bir mozaik, her şeye sahip Allah,
Ey gizli ve aşikar her derde tabip Allah.

5 Kasım 2011 Cumartesi

. BAYRAM NAMAZI NASIL KILINIR? Namaz Saatleri







Bayram namazı saatleri sayfanın altındadır. Bayram namazi saatleri öncesinde bayram namazı nasıl kılınır, bunun detayını vermek istedik...

 BAYRAM NAMAZI NASIL KILINIR?  

1 ) Cemaat düzgün sıralar halinde imamın arkasında yer alır. ’’Niyet ettim Allah rızası için Ramazan Bayramı namazına kılmaya, uydum imama" diye niyet eder.  

2) İmam ’’Allahü Ekber’’ deyip ellerini yukarıya kaldırınca cemaat ’’Allahü Ekber’’ diyerek ellerini yukarıya kaldırıp göbeği altında bağlar. 

 3) İmam ve cemaat içinden ’’Sübhaneke’’yi okur .Bundan sonra üç kere tekbir alınır. Tekbirlerin alınışı şöyle olur:  Birinci Tekbir: imam yüksek sesle, cemaat da onun peşinden gizlice ’’Allahü Ekber’’ diyerek ellerini yukarıya kaldırıp sonra aşağıya salıverir. Burada kısa bir süre durulur.  İkinci Tekbir: ikinci defa ’’Allahü Ekber’’ denilerek eller yukarıya kaldırılıp yine aşağıya salıverir. Yine kısa bir süre durulur.  Üçüncü Tekbir: Sonra yine ’’Allahü Ekber’’ denilerek eller yukarıya kaldırılır ve aşağıya salıverilmeden bağlanır. 

 4) Bundan sonra imam, gizlice ’’Euzü Besmele’’, açıktan Fatiha ve bir sure okur. (Cemaat bu sırada imamı dinler)  

5 ) Rüku ve secdeler yapılarak ayağa (ikinci rek’ata) kalkılır ve eller bağlanır . 

 6) İmam içinden Besmele, sesli olarak Fatiha ve bir sure okur.  Sure bitince imam yüksek sesle, cemaat da içinden üç kere daha tekbir alır. Üçüncü tekbirden sonra eller bağlanmadan, dördüncü tekbir ile rükua varılır. Sonra da secdeler yapılarak oturulur.

  7) Oturuşta; imam ve cemaat, Ettehiyyatü. Allahümme salli, Allahümme barik ve Rabbena atina... duasini okuyarak önce sağa, sonra sola selam verip namazı bitirir. Namazdan sonra hutbe okunur. 

 BAYRAM NAMAZI SAATLERİ

  Diyanet İşleri Başkanlığı’nın verilerine göre Kurban Bayramı namazı 6 Kasım Pazar sabahı Ankara’da 7.04, İstanbul’da 7.23, İzmir’de 7.24 , Iğdır’da 6.20 Çanakkale’de 7.31’de kılınacak. Kurban Bayramı namazı vakti, depremin etkili olduğu Van’da 6.19, KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da ise 6.51 başlayacak.  

İllere göre namaz vakitleri şöyle:  Adana 6.48  Adıyaman 6.38  Afyonkarahisar 7.11  Ağrı 6.23 Aksaray 6.56 Amasya 
6.54 Ankara 7.04 Antalya 7.06 Ardahan 6.28 Artvin 6.32 Aydın 7.20  Balıkesir 7.24 Bartın 7.11 Batman 6.27 Bayburt 6.36 Bilecik 7.16 Bingöl 6.31 Bitlis 6.24 Bolu 7.11 Burdur 7.09 Bursa 7.20 Çanakkale 7.31 Çankırı 7.03 Çorum 6.58 Denizli 7.14 Diyarbakır 6.30 Düzce 7.13 Edirne 7.34 Elazığ 6.36 Erzincan 6.37 Erzurum 6.31 Eskişehir 7.13 Gaziantep 6.40 Gümüşhane 6.39 Hakkari 6.15 Hatay 6.43  Iğdır 6.20 Isparta 7.08 İstanbul 7.23 İzmir 7.24 K.Maraş 6.43 Karabük 7.09 Karaman 6.56 Kars 6.25 Kastamonu 7.04 Kayseri 6.51 Kilis 6.40 Kırıkkale 7.02 Kırklareli 7.32 Kırşehir 6.57 Kocaeli 7.18 Konya 7.01 Kütahya 7.15 Malatya 6.39 Manisa 7.23 Mardin 6.27 Mersin 6.50 Muğla 7.16 Muş 6.27 Nevşehir 6.54 Niğde 6.52 Ordu 6.47 Osmaniye 6.44 Rize 6.37 Sakarya 7.16 Samsun 6.54 Ş.Urfa 6.34 Siirt 6.23 Sinop 7.01 Şırnak 6.20 Sivas 6.47 Tekirdağ 7.28 Tokat 6.51 Trabzon 6.40 Tunceli 6.36 Uşak 7.15 Van 6.19 Yalova 7.21 Yozgat 6.56 Zonguldak 7.13  Kabe’nin örtüsü değiştirildi  Milyonlarca hacı adayı Arafat’ta hacı olmayı beklerken Kabe’nin örtüsü sabahın ilk saatlerinde değiştirildi. Kabe’nin örtüsü her yıl geleneksel olarak Arefe günü hacı adayları vakfedeyken değiştiriliyor. Kabe’nin ilk kez ne zaman örtüldüğü konusunda kesin kayıtlar olmasa da Hz. İsmail’in torunu Adnan bin Ad tarafından Kabe’nin yarıya kadar örtüldüğü biliniyor. Miladi 402 yılında ise Tebaa Abu Kerb Esad Melik Humeyr ilk kez Kabe’nin tamamını örtü ile kapladı.


2 Kasım 2011 Çarşamba

Bu on günlerde tuttuğun oruçların her bir günü için








Efendimiz Sallellahü Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdular:

Bu on günlerde tuttuğun oruçların her bir günü için yüz köle azâdı ve o kadar da deve kurban etmek sevabı alırsın. Ve ayrıca Allah Celle Celalühu yolunda üzerine binilip savaş edilen yüz at yetiştirmeye denktir. Terviye (Zilhiccenin sekizinci günü, arefe gününden bir gün evvel) günü bin köle azadı sevabı, bin deve sadaka etmek sevabı ve bin at sefere yollamış gibi sevap kazanırsın.

-Arefe günü olunca; senin için iki bin köle azadı sevabı, iki bin deve sadaka etmiş sevabı, ikibin de Allah Celle Celalühu yolunda üzerine binilip savaşa gidilen at bağışlama sevabı verilir.

Bütün bunların dışında Arefe gününün orucu, biri geçmiş biri de gelecek senenin olmak üzere, iki senenin orucuna denktir.

Şimdi bu günlere erişipte bu kazançlardan istifade etmemek akıl kârı mıdır?

Bu on günlerde yapılan ibadet kadar hiç bir günde yapılan ibadet Allah Celle Celalühu’na daha sevimli gelmez.


 Ömrü uğurlu ve bereketli olur.

-Malında bereket olur, artar.

-Allah Celle Celalühu onun çoluk çocuğunu korur.

-Günahlarına kefaret olur.

-Yaptığı iyiliklere kat kat sevap alır.

-Ölüm halini kolay eder.

-Kabrindeki karanlık günlerine aydınlık verir.

-Mizanında iyilik tarafını ağır bastırır.

-Ahirette düşük hallerden, rezil ve zelil olmaktan kurtarır.

-Cennetteki derecelerini yükseltir.


Kurban bayramının bulunduğu aya Zilhicce denir. Zilhicce ayının ilk on gününde yapılan ibadetlerin kıymeti çoktur. Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:



Zilhiccenin ilk günlerinde tutulan oruç, bir yıl oruç tutmaya, bir gecesini ihya etmek de Kadir gecesini ihya etmeye bedeldir.


                                                                      [İbni Mace] 

Zilhiccenin ilk on gecesinde yapılan amel için, 700 misli sevap verilir. [Beyheki]
Zilhiccenin ilk dokuz gününde oruç tutan, her günü için, helal malından yüz köle azat etmiş veya Allah yolundaki mücahidlere yüz at vermiş veya Kâbe’ye kurban için yüz deve göndermiş gibi sevaba kavuşur.



[R. Nasıhin]


Bu on günün hayrından mahrum olan kimseye yazıklar olsun! Bilhassa dokuzuncu [Arefe] günü oruçla geçirmelidir! Onda o kadar çok hayır vardır ki,saymakla bitmez.[T. Gafilin]

 

Zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutana, her günü için bir yıllık oruç sevabı verilir.

[Ebul Berekat]
Zilhiccenin ilk on günü fazilette bin güne, Arefe günü ise, on bin güne eşittir.

[Beyheki]

Allah indinde zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!



[Taberani]

[Tesbih: Sübhanallah, Tahmid: Elhamdülillah, Tehlil: La ilahe illallah, Tekbir: Allahü ekber, demektir.] 

İlk on günün kıymeti 


Peygamber efendimiz,Zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerin, diğer aylarda yapılan amellerden daha kıymetli olduğunu bildirince, Eshab-ı kiram, (Ya Resulallah, Allah yolundaki cihaddan da mı daha kıymetlidir?) dediler. Peygamber efendimiz, cevabında buyurdu ki: "Evet cihaddan da kıymetlidir. Ancak canını, malını esirgemeden harbe gidip şehit olan kimsenin cihadı daha kıymetlidir."

[Buhari]

Ebüdderda hazretleri buyurdu ki: 

Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutmalı, çok sadaka vermeli ve çok dua ve istiğfar etmelidir! Çünkü Muhammed aleyhisselam, Bu on günün hayır ve bereketinden mahrum kalana yazıklar olsun) buyurdu. Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutanın, ömrü bereketli olur, malı çoğalır, çoluk çocuğu belalardan muhafaza olur, günahları affolur, iyiliklerine kat kat sevap verilir, ölürken kolay can verir, kabri aydınlanır, Mizanda sevabı ağır gelir ve Cennette yüksek derecelere kavuşur.



[Şir’a]


Yuce Allah’ın Adem aleyhisselamı bağışladığı gün, zilhicce ayının ilk on günüdür.



Zilhicce ayının 2.günüde yüce Allah Yunus peygamberin duasını kabul buyurdu.Kendisini balığın karnından çıkardı.



Zilhicce ayının 3.gününde yüce Allah Zekeriya peygamberin duasını kabul etti.



Bir kimse o gün oruç tutarsa.yüce Allah onun duasını kabul buyurur.



Zilhicce ayının 4.gününde İsa Aleyhisselam doğdu.



Bir kimse o günü oruçlu geçirirse,ondan sıkıntı,fakirlik gider.Kıyamet günüde, iyiliksever,keremli yazıcı meleklerle olur….



Zilhicce ayının 5.günüde Musa aleyhisselam doğdu.



Bir kimse o günde oruç tutarsa,münafıklıktan uzak,kabir azabından emin olur.
Zilhicce ayının 6. gününde,yüce Allah peygamberimiz.s.a.v.’e Hayber kalesini almayı nasib eyledi.
Zilhicce ayının 7.günü cehennem kapıları kilitlenir,on günleri çıkıncaya kadar açılmaz.



Bir kimse ogünü oruçlu geçirirse, kendisine yetmiş sıkıntı kapısı kapanır,yetmiş kolaylık kapısını da açar.


Zilhicce ayının 8.günü olan terviye günü bir kimse oruç tutarsa.kendisine o kadar iyilik ihsan edilirki, onların sayısını ancak Allahü azimüşşan bilir.



Zilhicce ayının 9.olan arefe günü bir kimse oruç tutarsa,geçen bir senelik,gelecek bir senelik,günahının bağışlanmasına sebep olur…

" senin için Zilhicce ayından oruç tuttuğun her gün için ;



100 köle azat etmek,100 deve kurban etmek ve ALLAH Teala yolunda



üzerine bindiğin 100 at sevabı vardır.
Zilhicce ayının ilk on gününde oruç tutan kimseye Hz.Allah 10 nimet verir



1.ömrüne bereket verir



2.malını artırır



3.ailesini korur



4.günahlarını afv eder



5.sevaplarını kat kat eder



6.canını son nefeste kolay verir



7.kabrini aydınlatır



8.terazisi ağır gelir



9.cehenneme atılmaktan kurtulur



10.cennetteki dereceleri yükselir