29 Ağustos 2010 Pazar

hz . Davût







Hz. Davud, Yakub aleyhisselamın oğlu Yehûda'ın soyundandır. İşmuil (Şemuyel = Samuel) aleyhisselamın ölümünden sonra kendisine peygamberlik verilmiş, kayınpederi Talut'un ölümünden sonra da İsrailoğulları'na hükümdar olmuştur.
Peygamberliğinden Önceki Olaylar

"Musa'dan sonra İsrailoğulları'nın ileri gelenlerini görmedin mi?Peygamberlerinden birine, "Bize bir hükümdar gönder de Allah yolunda savaşalım" demişlerdi. "Ya savaş size farz kılındığında gitmeyecek olursanız?" demişti. "Memleketimizden ve çocuklarımızdan uzaklaştırıldığımıza göre niye Allah yolunda savaşmayalım?" demişlerdi. Ama savaş onlara farz kılınınca, az bir kısmı müstesna yüz çevirdiler. Allah zalimleri bilir." (Bakara 2/246)
Talut'un (Saul) Hükümdarlığı

"Peygamberleri onlara "Allah size şüphesiz, Talut'u hükümdar olarak gönderdi" dedi. "Biz hükümdarlığa ondan layık iken ve ona malca da bir bolluk verilmemişken bize hükümdar olmağa o nasıl layık olabilir?" dediler, "Doğrusu Allah size onu seçti, bilgice ve vücutça gücünü artırdı" dedi. Allah hükümdarlığı dilediğine verir. Allah her şeyi kaplar ve bilir.
Peygamberleri onlara, "Onun hükümdarlığının alameti, size sandığın gelmesidir, onda Rabbinizden gelen gönül rahatlığı ve Musa ailesinin ve Harun ailesinin bıraktıklarından kalanlar var; onu melekler taşır, eğer inanmışsanız bunda sizin için delil vardır" dedi." (Bakara 2/247-248)
Ürdün Nehrini Geçiş

"Talut orduyla birlikte ayrıldıktan sonra, "Doğrusu Allah sizi bir ırmakla deneyecektir, ondan içen benden değildir, onu tatmayan eliyle sadece bir avuç avuçlayan müstesna şüphesiz bendendir" dedi. Onlardan pek azı hariç, sudan içtiler. Kendisi ve kendisiyle olan inananlar ırmağı geçince, "Bugün Calut ve ordusuna karşı koyacak gücümüz yok" dediler. Kendilerinin Allah'a kavuşacağını bilenler ise: "Nice az topluluk çok topluluğa Allah'ın izniyle üstün gelmiştir, Allah sabredenlerle beraberdir" dediler." (Bakara 2/249)
Hz. Davud'un Peygamber ve Hükümdar Olması

"Calut ve ordusuna karşı çıktıklarında, "Rabbimiz! Bize sabır ver, sebatımızı artır, inkar eden millete karşı bize yardım et" dediler.
Onları Allah'ın izniyle bozguna uğrattılar; Davud Calut'u öldürdü, Allah Davud'a hükümranlık ve hikmet verdi ve ona dilediğinden öğretti. Allah'ın insanları birbiriyle savması olmasaydı yeryüzünün düzeni bozulurdu. Fakat Allah alemlere lutufkardır.

İşte bunlar Allah'ın ayetleridir. Biz onları sana doğru olarak okuyoruz. Şüphesiz sen peygamberlerden birisin.

İşte bu peygamberlerden bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Onlardan Allah'ın kendilerine hitabettiği, derecelerle yükselttikleri vardır. Meryem oğlu İsa'ya belgeler verdik, onu Ruhül Kudüs'le destekledik. Allah dileseydi, belgeler kendilerine geldikten sonra, peygamberlerin ardından birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat ayrılığa düştüler, kimi inandı, kimi inkar etti. Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi, lakin Allah istediğini yapar." (Bakara 2/250-253)
Zebur

"Nuh'a, ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakup'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettiğimiz gibi şüphesiz sana da vahyettik. Davud'a da Zebur verdik." (Nisa 4/163)

"Göklerde ve yerde olan kimseleri Rabbin daha iyi bilir. And olsun ki peygamberleri birbirinden üstün kılmış ve Davud'a zebur vermişizdir.
De ki: "Allah'tan başka tanrı olduğunu sandıklarınızı çağırın; sizin bir sıkıntınızı gidermeye ve onu değiştirmeye güçleri yetmez."

Taptıkları putlar Rablerine daha yakın olmak için vesile ararlar. O'nun rahmetini umar, azabından korkarlar. Zira Rabbinin azabı korkmağa değer." (İsrâ 17/55-57)
İsrailoğullarının Lanetlenmesi

"İsrailoğullarından inkar edenler, Davud'un ve Meryem oğlu İsa'nın diliyle lanetlenmişlerdi. Bu, baş kaldırmaları ve aşırı gitmelerindendi.
Birbirlerinin yaptıkları fenalıklara mani olmuyorlardı. Yapmakta oldukları ne kötü idi!

Çoğunun inkar edenleri dost edindiklerini görürsün. Nefislerinin önlerine sürdüğü ne kötüdür! Allah onlara gazap etmiştir, onlar azapta temellidirler.
Eğer Allah'a, Peygambere ve ona indirilen Kuran'a inanmış olsalardı, onları dost edinmezlerdi, fakat onların çoğu fasıktır." (Maide 5/78-81)


Alçak Maymunlar Haline Gelmeleri

Yahudilerde cumartesi günü av yasağı vardır. Davûd (a.s.) zamanında sahil kenti olan Eyle'de Yahudiler yaşıyordu. Yılın bir ayında her taraftan oraya balıklar akın ediyor, balıkların çokluğundan neredeyse su görünmüyordu. O ayın dışında ise sadece cumartesi günleri balıklar geliyordu. Derken deniz kenarında havuzlar kazdılar ve arklar açtılar. Balıklar cumartesi günü havuzlara doldu ve pazar günü onları avladılar. Kendilerince yasağı çiğnememiş oldular. Cezalanacaklarından korka korka balıklardan yararlandılar. Zamanla evlatları babalarının yolundan gittiler. Mal mülk edindiler. Şehirden bu işi hoş karşılamayan bazı gruplar onları bundan vazgeçirmeye çalıştılarsa da vazgeçmediler. Dediler ki, "Ne zamandır biz bu işi yapıyoruz, bunun için Allah'tan hiçbir ceza gelmedi." Onlara denildi ki, "Aldanmayın, belki size bir azap gelir, yok olursunuz." Bunlar bir sabah alçak maymunlar haline geldiler. Üç gün böyle yaşadılar, sonra helâk olup gittiler .
1 - Fahrüddin er-Râzî, Tefsir-i Kebîr, Matbaa-i Amire,1307, c.1 s.553.

1 yorum:

  1. Aufruf zur Antikriegsdemonstration zum Qudstag
    am Samstag, den 4. September 2010

    Hicri 25 Ramazan 1431
    Miladi 4 Eylül 2010

    KUDÜS GÜNÜ YÜRÜYÜŞÜNE

    DAVET

    Başlama Yeri ve Zamanı : Adenauerplatz saat 14.30 da
    Yürüyüş Güzergahı : Ku’damm-Joachimstaler Strasse-Savignz Platz
    (Kapanış)

    Değerli adaletsever Berlinliler!

    Bu seneki Ramazan Ayının son haftası olan Vahdet Haftasında ve Kudüs Gününde yine mazlum Filistin Halkı ve tüm mazlum halklar için Berlinimizin merkezinde sesimizi yükseltmek için hepimiz ayaktayız..!

    Filistin sorunu yalnızca Arab kardeşlerimizin davası değildir.Tüm müslümanların ve insanlığın sorunudur. Ve bu sorunun kimler tarafından oluşturulduğu ve halen devam ettirildiği de herkesin malumudur. Yıllardır bağrımızı kanatan yaranın baş sorumlusu
    Siyonist-faşist devlet İsrail ve onu her yerde koruyan ABD ve başta İngiltere ,Almanya olmak üzere Avrupa Birliği( AB) dir.

    Müslüman dünya artık tüm olup bitenleri bütün çıplaklığıyla bilmekte ve müslüman halklar, şu adaletsiz dünya sisteminin derhal değişmesi gerektiğine inanmaktadırlar. Bu vesileyle artık dünyadaki adaletsizliğe susmayacaklar ve siyasi-ekonmik-kültürel gidişata müdahil olacaklardır.Rabbimizin verdiği „şahit ümmet“sorumluluğu bunu gerektirmektedir. Müslüman nemelazımcı olamaz, olmamalıdır!

    2001 de başladıkları savaşı aralıklarla sürdürüyorlar. Filistin den başladılar; dönem dönem Afganistan, Irak, Lübnan, Pakistan, Çeçenistan, Yemen, Sudan ve en son olarak ta şimdi İran İslam Cumhuriyetine pervasızca saldırının fırsatını kolluyorlar.Soruyoruz tüm dünya umumu efkariyesine: Yeni bir haçlı seferi furyasıyla mı karşı karşıyayız? Bunu açıkça itiraf etsinler!

    Tüm müslüman ve hür dünya olarak artık kendi kaderimizi bu haçlı zihniyetli cani kapitalist-faşist ve de emperyalist düzenin sahiplerine bırakamayız. Ve korkmadan, yalnızca Allahımıza dayanarak, ve farz olan birlikteliğimizi sağlayarak;hem kendimize hem müslüman ümmete ve hür dünyaya şahitliğimizi yapmak üzere ayağa kalkmalıyız! Ve Allah Teala nın adıyla haykırmalıyız:

    Filistine ve tüm dünyaya özgürlük !!! Mukaddes Kudüs e özgürlük!!!

    Dünyanın tabiat yok edilerek emperyalistçe talanına hayır !!!

    Dünya Halklarının yaşam hakkını elinden alan global savaşa hayır !!!

    YanıtlaSil