8 Ocak 2020 Çarşamba

Peygamberimiz çocuklara nasıl davranırdı?






Mükemmel bir insan ve rehber olan Peygamber Efendimiz'in (asm) çocuklarla iletişimi


Cocuk cennet kokusudur buyurmuş Peygamberimiz (asm). Torunlarına ‘reyhanlarım’ diyordu bu yüzden. Reyhan; çok güzel koku veren görünümü iç açıcı ama bakımı çok fazla gayret isteyen bir çiçektir. Peygamber efendimiz, o çiçekleri büyütmekle vazifeli anne ve babalara çiçekler için tavsiyede bulunuyor:
“Çocuklarınıza iyi davranın onları iyi terbiye edin”
Peygamberimiz bir gün namaz kılıyordu. Secdede çok uzun kaldı. Vahiy mi geldi diye Sahabeler merak etti. Peygamberimiz namazı bitirdi. Secdede niçin uzun kaldığını merak eden sahabelere meraklarını giderici şu açıklamayı yaptı: “Oğullarım sırtıma binmiştiler ya, acele edip oyunlarını bozmak istemedim” Bizler ise, yaramazlık yaparlar diye, çocukları özellikle camiye götürmeyiz. Çocukla beraber oyun oynarken, çocuk için en güzel bir anda onu orada bırakıp; “namaza gidiyorum” deriz. Hâlbuki peygamberimiz, Umame omzundayken namaza başlar secdeye gittiğinde çocuğu indirir, kalktığı zaman tekrar omzuna alırdı.
Çocuklar her duyduklarını kaydederler
Peygamberimiz bir çocuğun elinden tutunca o bırakıncaya kadar elini çekmezdi. En büyük dikkatsizliklerimizden birisi budur. Oyun anında işitmez, görmez, anlamaz sanırız onları. Hâlbuki çocukların alıcılarının en çok açık olduğu andır oyun anları. Yapmalarını istediğimiz şeyleri o anlarında söyleyebiliriz. Onların hemen kabullenmelerini ve farkına varmadan şartlanmalarını sağlar oyun anları, fakat bu çok önemli anları biz oyundadır duymaz diyerek çocukların duymaması gereken konuları onların belleklerine işleyerek geçiririz. Misafirliklerde çocuklar bir köşede oynarken, annelerinin konuştukları her şeyi kafalarına kaydederler.
Hz. Aişe validemiz oyun oynarken vahiy gelmiş ve vahyi ezberlemiştir.
Efendimizin çocuklarla iletişimi ve çocuklara yaklaşım tarzı
Eğitimi âlemlerin Rabbi tarafından yapılmış bir sevgi peygamberidir O. Tüm insanlığa kusursuz bir örnek olarak gönderilmiş rahmet peygamberidir. Onun çocuklara karşı davranışı rabbimizin istediği şekildedir. Çocuk eğitimin çok önemli olduğu bilen Müminler olarak, çocuklara nasıl davranmamız gerektiğini yalnızca ona bakarak öğrenebiliriz. O nasıl davrandıysa aynı şekilde davranarak hem aile içi huzura hem de toplumsal huzura ulaşmamız mümkün. Çünkü O’nun hayatının her karesinde, hem dünya hem de ahiret hayatının mutluluğu gizlidir.
Çocukların hayatındaki ilkler önemlidir
Peygamberimiz çocukların hayatlarındaki ilk’lere dikkat ederdi. Bu ilklerden birisi de çocuğun midesine inen ilk gıdaydı.  Peygamberimiz, Enes’in annesinden Enes’i doğurduğunda çocuğa süt verilmeden kendisine haber verilmesini istemişti. Enes doğar doğmaz Efendimizin yanına getirildi. Peygamberimiz de bebeğin ağzının içini iyi cins bir hurma ile ovdu yani tahnik etti.
Peygamberimiz diğer önem verdiği ilklerden birisi de çocukların ilk duyduklarıydı.
“Kimin bir çocuğu olur da sağ kulağına ezan sol kulağına kamet okursa, ona Ümmi Sübyan (bir tür çocuk hastalığı) zarar vermez” 
Çocuk ne yaparsa yapsın dövülemez
Peygamberimiz küçük çocukları dövmeyi yasaklamıştı. Hz. Enes, on yıla yakın bir süre peygamberimizin yanında kaldı. Peygamber Efendimiz bu süre içinde kendisine bir defa bile kızmadı. On veya on üç yaşından önce çocuk ne yaparsa yapsın dövülemezdi.
Efendimiz; “Toprak çocukların ilkbaharıdır” buyurmuştur. Toprak, insandaki negatif enerjiyi çektiğinden toprakla oyun çocukların rahatlamasını sağlar.
Çocuğa ilk öğretilecek bilgi; Nahl suresinin 78. ayetidir
Çocuğa ilk kelam olarak öğretilmesini istediği şey Nahl suresinin 78. ayeti idi.
Meali: “Allah sizi, analarınızın karnından siz hiçbir şey bilmez durumda iken çıkardı. Şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi”

Sahabe; yeni doğan çocukları için sofra kurardı
Peygamberimiz, elini yeni doğan bebeğin başına koyarak dua ederdi. Çocuğun doğumundan sonra ziyafet vermek bu duanın toplu yapılması için olduğundan sahabeler yeni doğan bebekler için ziyafet yemeği vermeyi önemserlerdi. Peygamberimiz sayıların ve günlerin batıllığını bize bildirmekle beraber, çocuğun hayatında bazı günlerde ve yıllarda bir takım olayların başlatılmasını uygun bulur. Çocuğun önemli günlerinden biri de, çocuğun eğitimin başladığı gündür. Bu yaş dört yaşını 4 ay 4 gün gecedir. Peygamberimiz kendisine bir çocuğun doğum haberi ulaştırıldığında bizim sorduklarımıza benzemeyen bir soru sorardı: “Yaratılışı tam mı?” Tam cevabını alınca da onu eksiksiz gönderen Rabbine şükrederdi. 
Efendimiz çocuklara hayır demezdi
Hz. Hasan ve Hüseyin, bir gün peygamberimize gelerek, Efendimizin kendilerine bir deve almasını istediler. Peygamberimiz o anda çocuklara deve alacak durumda değildi. Torunlarını üzmeden deveyi unutturacak bir çözüm yolu buldu. Küçük torunlarının önüne çökerek onlara seslendi; “Haydi binin bundan daha iyi deve mi olur” Çocuklar büyük bir sevinçle dedelerinin sırtlarına binmişler ve deveyi unutmuşlardı. Çocukların bu tarz istekleri karşısında bizler tarafından söylenen sözler hep aynıdır; Paramız yok, ileride alırız, daha sonra vs. Bu sözler, çocuklara parayı önemsetir ve onları fakirlik psikolojisine sokar. Eğer bunu fark edemez isek çocuklarımız, büyüdüklerinde paraya tapar hale gelirler.
“Çocuğu olan onunla çocuklaşsın”
Efendimiz; “Çocuğu olan onunla çocuklaşsın” buyurmuştur. Peygamberimizin göbeği üzerine akıtan torununu almak isteyen Ebu Leyla bin Abdurrahman’a Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu: “Oğlumu bırakın hacetini tamamlayıncaya kadar onu korkutmayın”
Asla çocukları çocuk yerine koymayın!
Peygamber Efendimiz çocuklarla karşılaştığında büyükler gibi selam verirdi. Onlarla sır paylaşırdı. Çocuklara değer verir en yorgun olduğu zamanlarda bile onları incitmezdi. Ayrıca, Peygamberimize göre çocuklar büyükleri rahatsız etmez, büyükler çocukları rahatsız eder. Hasta çocuk ziyaretinde bizler çocuklarla ilgilenmekten çok anne ve babayla konuşmakla meşgul oluruz. Oysa peygamberimiz çocuklarla meşgul oluyor, onlarla konuşuyordu.
Milli Gazete



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder